Gençlik Spor Bakanlığı tarafından başlatılan Gençlik Merkezlerinde “Kitap Okuma Halkaları” projesi kapsamında Ordu Valiliği’nde kitap okuma etkinliği gerçekleştirildi.

‘Kitap Okuma Halkaları’ projesini sürdüren Ordu Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Merkezi heyeti program çerçevesinde Vali Seddar Yavuz’u ziyaret etti.

Valilik toplantı salonunda, 25 kişiden oluşan Gençlik Merkezi heyetini kabul eden Vali Seddar Yavuz, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasını ve daha faal bireyler olarak yetişmesini amaçlayan gençlik merkezlerinin birlik, beraberlik ve paylaşım bilinci yüksek bireyler yetiştirmeyi amaç edindiğini hatırlatarak, başladığı konuşmasında, ”Türkiye Cumhuriyeti Devleti son 15 yılda başta ekonomik kalkınma olmak üzere birçok alanda büyük değişimler yaratmış, her geçen gün uluslararası rekabette kendisine avantaj sağlamış ve önemli bir noktaya gelmiştir. Bugün itibariyle Türkiye sadece ekonomik kalkınmasını değil, aynı zamanda teknolojik gelişimini de çok iyi bir noktaya getirmiştir. Ne kadar ekonomik kalkınma sağlarsanız sağlayın, beşeri sermayenizi en iyi şekilde geliştirmeniz, medeniyet değerleriyle buluşturmanız ve iyilik medeniyeti olan medeniyetimizin değerlerini gençlerimize benimsetmeniz, fevkalade önemlidir. Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bin yıllık medeniyetimizin en önemli değerlerinden olan iyilik medeniyetini, gençlerimize ve çocuklarımıza benimsetmek ve bunları yaşatmak istiyoruz. Dünyadaki popüler kültür her geçen gün değerleri aşındırmakta ve insanları insan yapan temel değerlerden uzaklaştırmaktadır. Bugün, batının medeniyet diye önümüze koyduğu bir çok değerin, aslında sadece tüketime yönelik olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

“Ortadoğu’da, Irak’ta bir milyonun üzerinde Müslüman katledilirken kılı kıpırdamayan, Suriye’de 600 bin civarında insan katledilirken ve 10 milyona yakın mülteci ortadayken yürekleri sızlamayan, sözde bir medeniyetle karşı karşıyayız” diyen Vali Seddar Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Terör örgütlerini besleyen, büyüten ve bunları mazlumların, mağdurların üzerine salan bir anlayışı reddediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, terör örgütlerine, bunların arkasındaki güçlere, ‘elinizi coğrafyamızdan çekin’ diyoruz. Biz kan ve gözyaşı istemiyoruz. Tam aksine Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti olarak, mazlumların ve mağdurların yanında olmaya, bedeli ne olursa olsun devam edecek, onları sizlerin kirli emellerine asla teslim etmeyeceğiz. İşte bugün şanlı Ordumuz bu amaçla Afrin bölgesine girmiş bulunmaktadır.  Afrine yuvalanmış PKK, YPG ve bunların arkasındaki uluslararası güçler, maalesef oradaki Türkleri, Arapları, Kürtleri yerlerinden, yurtlarından etmiştir. Bugün, sadece Suriye bölgesinden (Afrin bölgesi de dahil olmak üzere) 350 bin Kürt Türkiye’de yaşamaktadır.  Sözde Kürtçü olduğunu iddia eden bu yapı, oradaki Kürtleri katlederek, namuslarına el uzatarak, memleketlerinden, yurtlarından etmiş ve onların her türlü değerli eşyasına el koymuştur. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti, her zaman olduğu gibi mazlumların yanında yer almış ve onlara her zaman sıcak bir yuva, bir tas çorba olmaya devam etmiş ve devam edecektir. Biz, coğrafyamıza bakarken, etnik bir ayrımcılık, mezhepçilik yapmıyoruz. Biz, insanı insan olarak görüyoruz. Bizim, tarihimiz boyunca önemsediğimiz birkaç tane konu olmuştur. Bunlardan bir tanesi  insanlık tasavurudur. Biz, Allah’ın yarattığı kutsal varlık olan insana saygı duyarız. Bunun mezhebi, inancı bizim açımızdan değersizdir. Yaşam hakkı dahil olmak üzere her türlü tehditten uzak tutulması noktasında insana saygımız vardır. İkincisi bizim için önemli olan İslam ve Müslümanlıktır. Daha sonra en önemli tercihimiz olan İslam kardeşliğini benimseriz ve bütün Müslümanların acısını kendi acımız gibi biliriz. Bundan başka en önemli ölçülerimizden bir tanesi sevgidir. Türk kültür ve medeniyetini tarif et deseniz, sevgi medeniyeti adını koyarım. Dolayısıyla bütün bunları yaparken, herkesi, canlıyı, cansızı kucaklar ve şefkatle, merhametle muamele ederiz. Dördüncüsü ve en önemlisi de adalettir. Biz herkes için adaleti savunur ve adaleti isteriz. Bu dört tane miheng noktasını hedef alan bugünkü ülkemizin politikasıyla birlikte 80 milyon vatan evladının istikbalini elinde tutan siz gençlere, bu değerleri benimsetebildiğimiz ölçüde önümüz, yolumuz bahtımız, çok daha açık olacaktır.”

Konuşmasının son bölümünde bu tür etkinlikleri fevkalade önemsediğinin altını çizen Vali Yavuz, “Emeği geçen herkesi kutluyor, tebrik ediyorum. Her geçen gün milli kültürümüzün inşasında görev alan bütün fertleri birer birer ayrı ayrı kutluyor, bu dünyaya bizim söyleyecek sözümüz olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu dünyadaki kan ve gözyaşını dindirebilecek yegâne millet biziz. Kim olduğumuzun farkında olmalıyız. Nereye gittiğimizi, nereden geldiğimizi iyi bilmeliyiz. Bu millet, bu dünyaya hakkı ve hukuku haykırabilecek yegâne milletlerden bir tanesidir. Sevgili gençler, Allah yolunuzu bahtınızı açık eylesin. Hepinize başarılar diliyorum ve sizleri bir kez daha muhabbetle kucaklıyorum” şeklinde konuştu.

Vali Seddar Yavuz’a kendilerine gösterdiği yakın ilgi ve destekten dolayı teşekkür eden gençler, Gençlik Merkezinin çok faydalı olduğunu belirterek, ”Düzenlenen etkinlikler, kamplar, projeler bizlere çok şey kattı. Burada bulunan kütüphane de hem derslerimizi çok rahat çalışabiliyor, hem kitap okuyor, hem de spor aktivitelerinden yararlanabiliyoruz.

Vali Seddar Yavuz daha sonra, Türk hukukçu ve siyaset adamı Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’in “Gençlerle Başbaşa” adlı kitabını okudu ve kitabın kritiğini yaparak, gençlerle sohbet etti ve sorularını yanıtladı.