“Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.” Diyerek öğretmenleri onurlandıran Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitime ve öğretmene verdiği değeri hepimiz biliyoruz. O sadece sözlerle değil uygulamayla da bunu göstermiştir. Şimdiyse Öğretmenler Günü vesilesiyle hamaset nutukları atılmaktan başka bir şey yapılmamaktadır.
2020 yılında “Öğretmenler Gününüz kutlu olsun” diyemediğimiz 500 BİN öğretmenimiz var. Plansız programsız yüksek öğretim siyaseti sonucu öğretmen olarak mezun ettiğimiz ama fiilen öğretmenlik yapamayan 500 BİN öğretmenden bahsediyoruz. Öğretmenler Günü’ndeki en temel sorunumuzun bu olduğunu düşünüyorum.
Ülkedeki çalışanların ezici çoğunluğu AKP iktidarı döneminde asgari ücretli çalışan durumuna düşmüştür. İşsizlik artmış istihdam oranı azalmıştır. Bu ekonomik tabloda iktidarın öğretmenlerle ilgili yaptığı tek icraat ise öğretmeni işsizlikle ve asgari ücretle tehdit etmektir.
Öğretmen maaşları konusunda yandaş basının verdiği yanıltıcı bilgilerin aksine gerçek olan yeni atanan bir öğretmenin maaşının 4200 TL olduğudur. Emekli öğretmenlerimiz ise 3000 TL maaş alıyorlar. Bu seviyedeki bir gelirle ortalama bir yaşam sürmenin mümkün olmadığı ortadadır. Örnek olsun diye belirtelim, 4 yıllık üniversite mezunu öğretmen ile lise mezunu bir din görevlisi aynı maaşı alıyor. İkisi de yetersiz ama öğretmenlerin aleyhine büyük bir adaletsizlik var.
Öğretmenlerimiz, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır. Aldıkları maaşlar, rakamsal olarak artmış gibi görünse de enflasyon nedeniyle insanca yaşam seviyesinden daha da uzaklaşmıştır.
Öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, emek sömürüsünü artırmış, öğretmenleri kendi aralarında bölerek sömürenler, kadro isteyen öğretmenleri azarlayacak cürete ulaşmıştır.
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetine yakışır şekilde nesiller yetiştirmek için okullardaki gerici faaliyetlerle mücadele etmek isteyen öğretmenler cezalandırılır, meslekten koparılır hale gelmiştir.
Hakları ödenmeyen öğretmenlerin, yöneticiler ve siyasiler tarafından emeği de küçümsenmeye çalışılmaktadır. Ölümcül salgın sürecinde kendi olanaklarıyla ve her şeye rağmen öğrencilerine bilgi aşılamaya çalışan eğitimciler, “Yattıkları yerden para kazanıyorlar” karalamasına maruz kalmıştır. Bu hadsizliği yapan siyasilerin aldıkları dolgun maaşlara rağmen ayda bir kez bile Meclis’e teşrif etmiyor olmaları ise yaman bir çelişki olarak ortada kalmıştır.
Tüm olumsuzluklara rağmen Başöğretmen Atatürk’ün dediği gibi “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” yetiştirmek için canla başla çalışan öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.
Hikmet PALA
Şube Başkanı
About Author
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
News
